Bu sefer gerçekten fazla oldu. İş değişiklikleri, İstanbul'un insanı yoran ortamı, insanın birşeyler yazma isteğini ortadan kaldırıyor. Şartlar ne olursa olsun, insanın yazmayı bırakmaması gerekli. İçinde bulunduğum şartlar artık yazabilmem için daha müsait.
Üniversite dönemini de sayarsak, 7 yıl boyunca Kadıköy Maslak arası gidip geldim. Sabah saatlerinde ortalama varış süresi, metrobüse binebilme başarısına bağlı olaraktan 45 ila 100 dakika arasında değişiyordu. Marmaray açıldı, M2 metro hattı olan Hacıosman Şişhane hattı, Yenikapıya uzadı, dolayısıyla ulaşım süresi değişti ancak ne kadar değişti bunu bilmiyorum. Şu anda bir önemi de yok. O uzun saatler boyunca, kabir azabına denk yolculuklar, insanın yaşama sevincini öldürdüğü gibi kendini geliştirip birşeyler paylaşma arzusunu da ortadan kaldırıyor.
Peki ne değişti de yeniden yazabileceğimi düşünüyorum?
Birincisi çalıştığım yerden, kendi işimi kurmak amacıyla ayrıldım. Aynı bölümden bir arkadaşım ile ortaklaşa kendi işimizi kurmaya karar vermiştik 2012 yılının Temmuz ayında. Kısmet bu dönemeymiş. Yaptığımız işin detaylarını ayrıca bir yazıda anlatacağım.
İkincisi, yukarıda bahsettiğim kabir azabına denk Maslak yolculukları. Bu durum, hem psikolojik olarak hem de sağlıksal açıdan düzelmemde etkili oldu.
Netice itibariyle, olmaması gereken bir yorgunluk ve bıkkınlık sebebiyle yazmaya büyük bir ara vermiştim. Bugünden sonra haftalık yazılar paylaşacağım burada. İlerleyen zamanlarda screencast işine de tekrar başlayabiliriz Deniz ile.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder